Fransız edepsizliği (Episode 2)...
Perşembe, Haziran 09, 2005
KIYISINDAN POLITIKA VE BITMEYEN EFSANELER...
Gezgin her ne kadar "dünya vatandaşı" olduğunu iddia etse de, kaçınılmaz olarak geldiği ülkenin adını her yere beraberinde taşır. Dünyanın herhangi bir köşesinde, tanrının unuttuğu bir köyde, konakladığınız pansiyondaki küçük odanızın kapısını kapattığınızda arkanızdan zikredilecek olan isminiz değil, hiç kuşkusuz geldiğiniz ülkedir. "Bu odayı bir Türk tuttu", "Yan odada bir İngiliz kalıyor" veya "Şurada oturan Japon var ya..." cümlelerini her zaman, her köşede duyarsınız. Gezginin ismi öğrenildiğinde o çoktan başka diyarlara yelken açmıştır. "Dün burada kalan Türk, neydi ismi, her neyse, kuzeye doğru yola çıktı"...
Gezginin nereli olduğu öğrenildiğinde, kısa süre zarfında, bellekteki o ülkeye ait imaj kaçınılmaz olarak dışa vurur. Siz her ne kadar bitmek bilmeyen dış politika sohbetlerinden kaçsanız da, sonu gelmeyen yorumlar ve ülkeniz hakkında ağızdan ağıza yayılan kimi doğru, kimi ise efsane sayılabilecek bir sürü ıvır zıvır ile karşı karşıya kalırsınız. Vietnam'a da gitseniz, Tanzanya'ya da bu durum kaçınılmazdır.
Eğer "Türk" iseniz, işiniz diğer ülke vatandaşı gezginlere göre biraz daha zordur çünkü ne hikmetse Sri Lankalı'nın bile ülkeniz hakkında söyleyeceği bir şey vardır. Duyduklarınız karşısında, kimi zaman öfkeden kudurup, kimi zaman da kulaklarınıza inanamayıp kahkalara boğulabilirsiniz.
Türk gezgini Avrupalı gezginlerin çoğunlukta olduğu ortamlarda, genellikle, Türkiye'nin iç ve dış politika yorumlarına muhattap olur. Fransız size hiç kuşkusuz Ermeni meselesini hatırlatacaktır. Siz de ona Cezayir'i hatırlattığınızda ortam gerilir. Ha tabii, Fransız Cezayir'de ülkesinin çıkarlarını korumuştur, aynı Indochina'da yaptığı gibi! Belçikalı, adaletten ve hukukun üstünlüğünden bahsettiğinde, Özdemir Sabancı'nın katilinin anımsatırsınız. Belçikalı böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyleyecektir. Belçikalı'ya bir bira ısmarlayıp onu, lager'i ile başbaşa bırakmanız en sağlıklı olanıdır. Kimi İngilizler dünyanın en büyük hatasını yapıp Kıbrıs sorununda sizi sıkıştırmaya çalışırlar. İngiliz'e söylenecek pek bir şey yoktur. 16, 17, 18 ve 19 yy.'a ilişkin tarih kitaplarından birini okumasını tavsiye etmek en doğrusudur.
Efsaneler hiç kuşkusuz en eğlenceli olanlarıdır. Batıda Türk erkeklerinin 4 kadın alabileceğine inanlar vardır. Her ne kadar, zamanında bir kaç milletvekilimiz imam nikahlı karılarıyla gazetelere manşet olsalarda, babanızın Arap şeyhi olmadığını anlatmanız epey vakit alacaktır.
Bir diğer efsane ise develerdir. En son deveyi Gülhane Parkı'nda görmüş olsanız da evinizden işinize deveyle mi gittiğinizi soracak gezegendaşlarınız olacaktır. Klasik bir söylemle "çift hörgüçlü, limuzin" bir deveye sahip olduğunuzu söylediğinizde, espirinizin anlaşıldığından emin olmayı ihmal etmeyin.
Adres değiş tokuşu yaptığınız bir İspanyol gezginin "ismini bir de kendi dilinde yazar mısın?" demesi ile büyük Atatürk'ü anmanız arasındaki zaman dilimi 2 saniyedir. İspanyol'a, Türk devrimlerini mi anlatacağınıza, yoksa entellektüel birikiminin Fas'tan öteye gidememiş olduğunu mu söyleyeceğinize karar vermeniz ise bilemediniz 5 saniye sürer.
Sri Lanka'nın Galle şehrinin müslüman bölgelerinde gezerken, altınızda şort olduğu için "dinen zayıf" olduğunuzu düşünecekler olacağı gibi, sadece İstanbul'da yaşadığınız için hangi halifenin soyundan geldiğinizi soracak, din kardeşleriniz de olabilir.
Avrupa Birliği (AB) ile süre gelen 43 yıllık nişan dönemi bir türlü evlilikle sonuçlanmasa da Asya'nın belli ülkelerinde Türkiye'nin AB üyesi olduğunu düşünenler olduğunu görüp havaya girebilirsiniz. Ancak AB'nin referandum dönemlerinde Paris'e yolunuz düşerse, "Türkleri AB'de görmek istemiyorsanız, AB anayasasına HAYIR" şeklinde posterler görüp moraliniz bozulabilir.
Dünyada herkesin tenceresinin dibi birbirinden kara olsa da, size "Türk" olduğunuzu hatırlatacak insanlar olacaktır. Zordur "Türk" gezgin olmak. Mücadele ister her adım.
Acaba diyorum, her şeyi devletten beklemeyip de bir t-shirt mü yaptırsam ve bütün seyahatlarimde o t-shirt'ü giyip dolaşsam...
I AM TURKISH
I DON'T WRITE OR SPEAK ARABIC
MY FATHER DOESN'T HAVE 4 WIVES, ONLY MY MUM
I DON'T RIDE A CAMEL
I DRIVE PEUGEOT, FORD OR VW AS YOU DO
I KISS YOU
Cuma, Haziran 03, 2005
LONDRA'DAN PARIS'E 26 POUND
LONDRA’DAN PARIS’E 26 POUNDS
OGRENCIYKEN HEPIMIZIN RUYASI, YAZ TATILI GELDIGINDE BIR INTERRAIL BILETI ALIP AVRUPA’YI GEZMEKTI. KAGIT UZERINDE UCUZ VE HEYECAN VERICI GOZUKEN BU SEYAHATI, BEN DE DAHIL, CEVREMDE GERCEKLESTIREBILEN OLMADI. O DONEMDE GIDILECEK HER ULKE ICIN ALINMASI GEREKEN VIZELER MI ELIMIZI AYAGIMIZI BAGLADI, YOKSA 1980’LI VE 90’LI YILLARDA YASADIGIMIZ EKONOMIK DALGALANMALARIN ETKISIYLE PARAYI MI DENKLESTIREMEDIK BILEMIYORUM, AMA INTERRAIL HAYALI ZAMAN ICINDE UCUP GITTI.
YAS 30’U GECINCE INTERRAIL EKONOMIK CAZIBESI KAYBETTI. TURIZM SEKTORUNUN HIZLA GELISMESI VE HAVAYOLU SIRKETLERININ MUSTERILERINE SUNDUKLARI CAZIP PROMOSYONLAR ILE KARADAN SEYAHAT ETMEYI TAM UNUTMUSKEN, “EUROLINES” ISMI BIR ANDA UCUZ VE ILGINC BIR SEYAHAT SECENEGINI KARSIMA LONDRA’DA CIKARDI.
LONDRA ILE PARIS ARASINI, OTOBUSLE, GIDIS DONUS 26 POUND’A GERCEKLESTIREBILECEGIMI DUYUNCA BEN DE SIZIN GIBI “HADI CANIM” DEDIM. BULUTLARIN GUNESIN YUZUNU GOSTERMESINE IZIN VERMEDIGI BIR LONDRA SABAHINDA, VICTORIA OTOBUS GARI’NA GELENE KADAR BU “HADI CANIM” DUYGUSU SURDU. OLDUKCA MODERN VE KONFORLU OTOBUSUMUZUN KOLTUKLARINA KURULUP PARIS’E DOGRU YOLA CIKTIGIMDA, YILLARCA NEDEN BOYLE BIR SECENEGI DUSUNEMEMIS OLDUGUMA HAYIFLANIP DURDUM.
EUROLINES, LONDRA’DAN DUBLIN’E, FRANKFURT’DAN SOFYA’YA, VIYANA’DAN RIGA’YA, HATTA AVRUPA ILE SINIRLI KALMAYIP KAZANBLANKA’YA KADAR UZANAN, AVRUPALI OTOBUS FIRMALARININ OLUSTURDUKLARI BIR KONSORSIYUM.
PORTEKIZLI SOFORUMUZUN KULLANDIGI, ISPANYOL PLAKALI OTOBUSUMUZ LONDRA’NIN KOZMOPOLIT GUNEY MAHALLELERINDEN GECEREK, MANS DENIZI KIYISINDAKI DOVER SEHRINE DOGRU SAAT 11.00’DE HAREKET ETTI. LONDRA’DAN CIKTIKTAN SONRA GOZ ALABILDIGINE UZANAN YEMYESIL DUZLUKLERI ASIP, 3 SAATTE DOVER’IN BEYAZ KAYALARDAN OLUSAN SERT YAMACLARINA VARDIK. DOVER ONEMLI BIR TICARI LIMAN OLMASI SEBEBIYLE TIR VE KAMYONLARIN ISTILA ETTIGI BIR NOKTA. LIMANIN INSANI SASKINA CEVIREN BUYUKLUGU YANINDA, SAHIL BOYUNCA UZAYIP GIDEN SIRIN DOVER SEHRI KAYBOLUP GITMIS. SEHRIN FRANSA’YA FIZIKI OLARAK YAKIN OLMASI BURADA YASAYANLAR ICIN TALIH MI, YOKSA TALIHSIZLIK MI BILEMIYORUM, AMA DOVER BIZIM ESKIHISAR YA DA TOPCULAR ILE AYNI KADERI PAYLASIYOR GIBI.
AKILLI FRANSIZ POLISI, PASAPORT KONTROLU ICIN INSANLARIN FRANSA TOPARAKLARINA, YANI CALAIS SEHRINE AYAK BASMASINI BEKLEMEDEN BU ISI DOVER’DA COZME YOLUNA GITMIS. ELINDE TUTTUGU, AHI GITMIS VAHI KALMIS TURK PASAPORTUMU EVIRIP CEVIREN FRANSIZ POLISI, SASILACAK BIR BICIMDE TEK BIR SUAL SORMADAN PASAPORTUMA DAMGAYI BASIYOR.
DOVER ILE CALAIS ARASINDA BUYUK FERIBOTLAR VIZIR VIZIR ISLIYORLAR. MANS DENIZI HEPIMIZIN FILMLERDEN HATIRLADIGI HALINE SADIK KALACAK BICIMDE GRI VE TATSIZ. 1,5 SAAT SONRA NORMANDIYA KIYILARI BIZI SELAMLIYOR.
DOGUSUNA DOGRU BICIMSIZCE UZANAN TOPLU KONUTLARI ILE CALAIS, INSANI HAYAL KIRIKLIGINA UGRATIYOR. OYSA KI, FRANSA’NIN AGIZLARDAN DUSMEYEN ROMANTIZMINI DAHA ILK ADIMDA HISSEDECEGINI SANIYOR INSANOGLU. CALAIS’DE NE SARAP, NE DE ROMANTIZ VAR.
CALAIS’DEN SONRA, NEREDEYSE PARIS’E KADAR TEK TUK BIR KAC KASABADAN BASKA BIR YERLESIM YOK GIBI. ANCAK, YOL BOYUNCA UZAYIP GIDEN TARLALAR INSANIN RUHUNU HUZUR ILE DOLDURUYOR. CALAIS ILE PARIS ARASI, 4 SAATE YAKIN SURUYOR. SAYET, KAMYON TRAFIGI OLMASA, BU YOL DAHA DA KISA SURECEK GIBI.
AKSAM SAAT 20.00 SULARINDA, PARIS’IN KUZEY MAHALLERINE VARDIK. DOGRUSUNU ISTERSENIZ LONDRA’DAN PARIS’E GITMEK, ISTANBUL’DAN IZMIR’E GITMEKTEN DAHA AZ YORUCU.
TREN FIYATLARININ ESKISI KADAR UCUZ OLMADIGI DUSUNULDUGUNDE EUROLINES GEZGINLER ICIN COK IYI BIR ULASIM ALTERNATIFI SUNUYOR. FIRMA, 15, 30 VE 40 GUN ICIN GECERLI OLMAK UZERE, AVRUPA’DA 35 NOKTAYA ACIK OTOBUS BILETLERI DE SAGLIYOR. AVRUPA’DA UCUZ GEZMENIN KOLAY OLMADIGI GOZ ONUNE ALINDIGINDA, LONDRA/PARIS/LONDRA ICIN 26 POUND ODEMEK INSANA GELECEKTEKI GEZILER ICIN UMUT VERIYOR.
IYI YOLCULUKLAR…
OGRENCIYKEN HEPIMIZIN RUYASI, YAZ TATILI GELDIGINDE BIR INTERRAIL BILETI ALIP AVRUPA’YI GEZMEKTI. KAGIT UZERINDE UCUZ VE HEYECAN VERICI GOZUKEN BU SEYAHATI, BEN DE DAHIL, CEVREMDE GERCEKLESTIREBILEN OLMADI. O DONEMDE GIDILECEK HER ULKE ICIN ALINMASI GEREKEN VIZELER MI ELIMIZI AYAGIMIZI BAGLADI, YOKSA 1980’LI VE 90’LI YILLARDA YASADIGIMIZ EKONOMIK DALGALANMALARIN ETKISIYLE PARAYI MI DENKLESTIREMEDIK BILEMIYORUM, AMA INTERRAIL HAYALI ZAMAN ICINDE UCUP GITTI.
YAS 30’U GECINCE INTERRAIL EKONOMIK CAZIBESI KAYBETTI. TURIZM SEKTORUNUN HIZLA GELISMESI VE HAVAYOLU SIRKETLERININ MUSTERILERINE SUNDUKLARI CAZIP PROMOSYONLAR ILE KARADAN SEYAHAT ETMEYI TAM UNUTMUSKEN, “EUROLINES” ISMI BIR ANDA UCUZ VE ILGINC BIR SEYAHAT SECENEGINI KARSIMA LONDRA’DA CIKARDI.
LONDRA ILE PARIS ARASINI, OTOBUSLE, GIDIS DONUS 26 POUND’A GERCEKLESTIREBILECEGIMI DUYUNCA BEN DE SIZIN GIBI “HADI CANIM” DEDIM. BULUTLARIN GUNESIN YUZUNU GOSTERMESINE IZIN VERMEDIGI BIR LONDRA SABAHINDA, VICTORIA OTOBUS GARI’NA GELENE KADAR BU “HADI CANIM” DUYGUSU SURDU. OLDUKCA MODERN VE KONFORLU OTOBUSUMUZUN KOLTUKLARINA KURULUP PARIS’E DOGRU YOLA CIKTIGIMDA, YILLARCA NEDEN BOYLE BIR SECENEGI DUSUNEMEMIS OLDUGUMA HAYIFLANIP DURDUM.
EUROLINES, LONDRA’DAN DUBLIN’E, FRANKFURT’DAN SOFYA’YA, VIYANA’DAN RIGA’YA, HATTA AVRUPA ILE SINIRLI KALMAYIP KAZANBLANKA’YA KADAR UZANAN, AVRUPALI OTOBUS FIRMALARININ OLUSTURDUKLARI BIR KONSORSIYUM.
PORTEKIZLI SOFORUMUZUN KULLANDIGI, ISPANYOL PLAKALI OTOBUSUMUZ LONDRA’NIN KOZMOPOLIT GUNEY MAHALLELERINDEN GECEREK, MANS DENIZI KIYISINDAKI DOVER SEHRINE DOGRU SAAT 11.00’DE HAREKET ETTI. LONDRA’DAN CIKTIKTAN SONRA GOZ ALABILDIGINE UZANAN YEMYESIL DUZLUKLERI ASIP, 3 SAATTE DOVER’IN BEYAZ KAYALARDAN OLUSAN SERT YAMACLARINA VARDIK. DOVER ONEMLI BIR TICARI LIMAN OLMASI SEBEBIYLE TIR VE KAMYONLARIN ISTILA ETTIGI BIR NOKTA. LIMANIN INSANI SASKINA CEVIREN BUYUKLUGU YANINDA, SAHIL BOYUNCA UZAYIP GIDEN SIRIN DOVER SEHRI KAYBOLUP GITMIS. SEHRIN FRANSA’YA FIZIKI OLARAK YAKIN OLMASI BURADA YASAYANLAR ICIN TALIH MI, YOKSA TALIHSIZLIK MI BILEMIYORUM, AMA DOVER BIZIM ESKIHISAR YA DA TOPCULAR ILE AYNI KADERI PAYLASIYOR GIBI.
AKILLI FRANSIZ POLISI, PASAPORT KONTROLU ICIN INSANLARIN FRANSA TOPARAKLARINA, YANI CALAIS SEHRINE AYAK BASMASINI BEKLEMEDEN BU ISI DOVER’DA COZME YOLUNA GITMIS. ELINDE TUTTUGU, AHI GITMIS VAHI KALMIS TURK PASAPORTUMU EVIRIP CEVIREN FRANSIZ POLISI, SASILACAK BIR BICIMDE TEK BIR SUAL SORMADAN PASAPORTUMA DAMGAYI BASIYOR.
DOVER ILE CALAIS ARASINDA BUYUK FERIBOTLAR VIZIR VIZIR ISLIYORLAR. MANS DENIZI HEPIMIZIN FILMLERDEN HATIRLADIGI HALINE SADIK KALACAK BICIMDE GRI VE TATSIZ. 1,5 SAAT SONRA NORMANDIYA KIYILARI BIZI SELAMLIYOR.
DOGUSUNA DOGRU BICIMSIZCE UZANAN TOPLU KONUTLARI ILE CALAIS, INSANI HAYAL KIRIKLIGINA UGRATIYOR. OYSA KI, FRANSA’NIN AGIZLARDAN DUSMEYEN ROMANTIZMINI DAHA ILK ADIMDA HISSEDECEGINI SANIYOR INSANOGLU. CALAIS’DE NE SARAP, NE DE ROMANTIZ VAR.
CALAIS’DEN SONRA, NEREDEYSE PARIS’E KADAR TEK TUK BIR KAC KASABADAN BASKA BIR YERLESIM YOK GIBI. ANCAK, YOL BOYUNCA UZAYIP GIDEN TARLALAR INSANIN RUHUNU HUZUR ILE DOLDURUYOR. CALAIS ILE PARIS ARASI, 4 SAATE YAKIN SURUYOR. SAYET, KAMYON TRAFIGI OLMASA, BU YOL DAHA DA KISA SURECEK GIBI.
AKSAM SAAT 20.00 SULARINDA, PARIS’IN KUZEY MAHALLERINE VARDIK. DOGRUSUNU ISTERSENIZ LONDRA’DAN PARIS’E GITMEK, ISTANBUL’DAN IZMIR’E GITMEKTEN DAHA AZ YORUCU.
TREN FIYATLARININ ESKISI KADAR UCUZ OLMADIGI DUSUNULDUGUNDE EUROLINES GEZGINLER ICIN COK IYI BIR ULASIM ALTERNATIFI SUNUYOR. FIRMA, 15, 30 VE 40 GUN ICIN GECERLI OLMAK UZERE, AVRUPA’DA 35 NOKTAYA ACIK OTOBUS BILETLERI DE SAGLIYOR. AVRUPA’DA UCUZ GEZMENIN KOLAY OLMADIGI GOZ ONUNE ALINDIGINDA, LONDRA/PARIS/LONDRA ICIN 26 POUND ODEMEK INSANA GELECEKTEKI GEZILER ICIN UMUT VERIYOR.
IYI YOLCULUKLAR…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)