BANGKOK
Kokularin sehri Bangkok'dayiz yine. Burma'nin basit, teknolojiden uzak, sessiz hayatindan sonra Bangkok'a ayak basmak insani sarsiyor. Kimlik, yer ve zaman kavrami ucup gidiyor. Kalabalik caddenin kosesinde bir kaldirima oturup uzun bir sure olani biteni izliyoruz. Insanlar kosusturuyor, son model arabalar agir isleyen trafikte isil isil parliyor, kor bir adam yanik bir sarki mirildaniyor belki birileri onunde duran McDonald's bardagina bir kac bozukluk atar diye, mini etekli kadinlar geciyor, parfum kokuyor bir an etraf sonra ansizin esen bir ruzgarla yemek kokulari lagim kokusuna karisiyor. Bangkok yasiyor...
Savas canlari calarken Tayland insani da bos durmuyor. Savas karsitlari burada da gosteriler yapiyorlar. Guneydeki bazi sehirlerde insanlarin Amerikan mallarini boykot ettigi haberleri geliyor. Kiminle konussak herkes savasa karsi. Herkes Turkiye'nin dustugu duruma aciyor. Dort aydir ulkeyi savunmaktan biktigimiz icin artik susuyoruz. Sustukca sinirler daha da geriliyor. Alman islamcilari soruyor, Hollandali Kibris diyor, Belcikali insan haklari diyor...herkes bir sey soyluyor. Belcikali vatandasa Fehriye Erdal diyorum suratima bos bos bakiyor.
Bir grup savas karsiti iki gun once Fransiz Buyukelciligi'nin onunde gosteri yapiyor; alkislar, sloganlar ve acilan pankart
'WE SUPPORT YOUR PEACE MOVE'.... 'MERCI FRANCE...'. Saf Tayland halki alkis tutarken, Bay Chirac Paris'teki sarayinda zevkten dort kose kis kis guluyordur eminim. Fransa ve Almanya savas karsitiyiz kartini iyi kullaniyor, dunyayi uyutmaya calisiyor. Ne yazik ki, insanoglu herseyi cabuk unutuyor. Iste diplomasi denen oyunun cilvesi bu.
Once saglik...
Hasretle...
Alim & Rachel ERGINOGLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlariniz alinir!